Sosyal Medya

Güncel

Selahaddin E. Çakırgil: ‘İslam Birliği’ bir ütopya değil, kutlu bir hedeftir

Kimisi, ‘İslamcılık bitti’; kimisi, ‘İslam Birliği hayal..’ derken, gerçekte kendi iç dünyalarındaki karamsarlığı dışa vuruyorlar. Halbuki, bu ideale bir hayal ve ütopya gibi bakmak; kolayca gerçekleşebilecekmiş gibi bakmak kadar yanlıştır. Çünkü, hem İslam’a ebediyet vaad olunmuştur ve hem de Müslümanların birlik ve kardeşlikten başka bir çıkış yolu yoktur ve bu ideal, bugün Müslümanlara hükmeden çoğu rejimlerin yönetim kadrolarınca olmasa bile; Müslüman halkların zihinlerinde ve kalblerinde heyecan oluşturan bir arzu olarak yaşıyor ve inşallah bir gün gerçekleşecektir.



Osmanlı Devleti, bütün dünya Müslümanlarını kendi çatısı altında toplayamadığı için, Ä°slam BirliÄŸi’ni için ideal bir örnek gösterilemeyebilir. Ama,  yine de asırlar boyunca bu birlik hayali yolundaki en güçlü örneklerden birisini oluÅŸturuyordu. Hele de bugün.. 

Yüzyıl önce bu günlerde, son demlerini yaÅŸarken bile, çökebileceÄŸi yönündeki iddialar nicelerince bir hayal, bir ütopya olarak deÄŸerlendiriliyordu. Ne var ki, olmayacak sanılan oldu ve çöktü.

***

Bugün ise tersi söyleniyor. Kimisi, Ä°slamcılık bitti’;  kimisi, ‘Ä°slam BirliÄŸi hayal..’ derken, gerçekte kendi iç dünyalarındaki karamsarlığı dışa vuruyorlar. Halbuki, bu ideale bir hayal ve ütopya gibi bakmak; kolayca gerçekleÅŸebilecekmiÅŸ gibi bakmak kadar yanlıştır. Çünkü, hem Ä°slam’a ebediyet vaad olunmuÅŸtur ve hem de Müslümanların birlik ve kardeÅŸlikten baÅŸka bir çıkış yolu yoktur ve bu ideal, bugün Müslümanlara hükmeden çoÄŸu rejimlerin yönetim kadrolarınca olmasa bile; Müslüman halkların zihinlerinde ve kalblerinde heyecan oluÅŸturan bir arzu olarak yaşıyor ve inÅŸallah bir gün gerçekleÅŸecektir.

Ama, Ä°slam BirliÄŸi’nin bir ütopya olduÄŸunu söyleyenler korosuna, son olarak Prof. Mahmûd Erol Kılıç dostumuzun da katılmasına doÄŸrusu ÅŸaşırdım ve üzüldüm.

***

Mahmud Erol hocayı, kendisinin gençlik yıllarından beri yakından tanırım ve münasebetlerimiz hep dostça olmuÅŸtur. Kendisi özellikle tasavvuf sahasında olmak üzere, Ä°slam ve Müslümanlarla ilgili hemen her sahada de iyi yetiÅŸmiÅŸ bir akademisyendir.

Ayrıca,Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatıbünyesinde -ve merkezi Tahran’da bulunan- Müslüman Ãœlkeler Parlamentolar BirliÄŸi’ninGenel SekreterliÄŸi’ni de 10 yıl boyunca deruhde eden Mahmud Erol hoca, Gerçek Hayat dergisineverdiÄŸi ve iki hafta önce yayınlanan mülâkatta, “Ä°slam birliÄŸini özleyen biriyim, ama bunun bir ütopya, belki de hiçbir zaman gerçekleÅŸmeyecek bir fantezi olduÄŸunun da farkındayım” diye karamsar bir tablo çizmiÅŸ..

Verdiği örnekler elbette iç açıcı değil, ama, bu karamsarlık için gerekçe olabilir mi?

***

Mahmud Erolhocanın, bu karamsar kanaate varışında, bu vazifeye geliÅŸi sırasında Türkiye’den bazılarının engelleme etkisinin olduÄŸu da anlaşılıyor.

Çünkü,  sözkonusu  Genel Sekreterlik için adaylığı sırasında, o zaman ‘Ä°slam Konferansı Örgütü’ (Ä°KÖ) başında olan Ekmeleddin Ä°hsanoÄŸlu’nun engellemeye çalıştığını; ‘Mahmud dediÄŸiniz kiÅŸi, kim ise tanımıyorum, ezilir gider. Türkiye de rezil olur. Biz de Ä°KÖ olarak hattâ ben bile Ä°KÖ Genel Sekreteri olarak Endonezya’yı destekliyorum. Ahmet DavutoÄŸlu da aynı görüşte. Hem bir ilahiyat hocası ne anlar bu iÅŸten?’ dediÄŸini anlatıyor ve ‘Ekmeleddin Bey böylece Abdullah Gül’ü ikna ediyor. Beni aradılar. “Seni geri çekebiliriz” diye. (...) Tayyib Bey ise, “Bir kere aday gösterdik. Kazanamasa da sonunda ölüm yok ya. Devam edin” demiÅŸ (…) ve kazandık. Bizim Hariciyemiz buna çok bozuldu. (…)’ diyor.

Mahmud Erolhoca, şöyle devam ediyor: ‘(…) Ä°slam dünyasında bir Arab hâkimiyeti vardır ister istemez. Özellikle petro-dolarları olan Körfez Arablarının, en yüksek aidatı ödedikleri için âmiyâne tabirle ‘paran kadar konuÅŸ’gibi bir yaklaşımları var. (…)Ä°ÅŸin içine tatlı bir arabizm de katılınca sizi ikinci sınıf vatandaÅŸolarak görürler. (…) Ben ÅŸahsen tevhid insanıyım. (…) Ä°slam birliÄŸini özleyen biriyim ama bunun çok zor olduÄŸunun, bir ütopya olduÄŸunun, belki de hiçbir zaman gerçekleÅŸmeyecek bir fantezi olduÄŸunun da farkındayım ve Ä°slam dünyası için yakın bir ufukta çok parlak ÅŸeyler görmüyorum. (…)’

 

Evet, karşılaşılan olumsuz örneklerden de beslendiÄŸi anlaşılan bu görüşler umûma açık olarak beyan edildiÄŸi için, bu yaklaşımı saÄŸlıklı bulmadığımı yine aynı yöntemle belirtmek gereÄŸini duydum. Çünkü, inancının hayatiyet ve ebediyetine inançla baÄŸlı her Müslümanın kalbinde var olduÄŸunu düşündüğüm ‘Ä°slam BirliÄŸi’ idealini zayıflatacak yaklaşımların ideolojik savaÅŸ elemanları elinde nasıl kullanılacağını unutmamak gerekiyor.

Bugün ütopya ve fantezi olarak görülen Ä°slan BirliÄŸi idealinin, yarınlarda gerçekleÅŸmiyeceÄŸini kim kesin olarak iddia edebilir? 

 

Geceyi onaran bir mimâr vardır..’  ve ‘Gecenin en karanlık ânı, ÅŸafak vaktinin en yakın olduÄŸu zaman dilimidir.’

 

KAYNAK: STAR

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.